Münih’te maçın organizasyonu Düsseldorf’takinden çok daha parlaktı. Organizasyon komitesi, oyun alanını ikramlarla yeterli ölçüde donatmaya ve genel olarak bir bayram havası yaratmaya büyük çaba göstermişti. Ayrıca maçın duyurusunun yapılması için de hiçbir masraftan kaçınılmamıştı, bütün salonlara ve sokak köşelerine konulan afişler maç hakkında halkı bilgilendiriyor ve ziyarete davet ediyordu. Gerçekten de, şehir idaresi tarafından kullanıma sunulan belediye salonunun uygun olmadığı ortaya çıkınca maçın düzenlendiği, Müze Derneği’nin odaları çok yüksek sayıda ziyaret ediliyordu; günde ortalama 1400 kişi, fakat bazı günlerde bu sayı 2400’e kadar çıkıyordu. Sadece kısa bir zaman için (12-18 Eylül) maç, Lasker’in tabiriyle içinde ilham perisini yaşatan, eski ve güzel belediye salonuna taşındı fakat sonrasında yine müzeye geri dönmek zorunda kaldık zira belediye salonu başka işler için tahsis edilmişti ve maç da böylece müzede tamamlanmış oldu.
Lasker seyahatten ötürü kendini yorgun hissettiği için maça 31 Ağustos’ta kaldığı yerden devam edilemedi ve böylece 12:30’da müze salonunda sadece bir açılış töreni yapıldı. Maçın düzenlenmesinde ve idaresinde büyük hizmetleri olan Organizasyon Komitesi Başkanı Yarbay Kürschner, öncelikle salondaki bazıları uzak yerlerden gelmiş çok sayıda satranç dostunu selamladıktan sonra açılış konuşmasına şöyle devam etti:
“Münih satranç çevrelerinin şehir idaresi tarafından sıcaklıkla karşılanan talebi ve her ikisi tarafından gösterilen cömertlik, satranç dünyasının yıllardır ulaşmaya çalıştığı hedefe giden yolda bir temel oluşturdu. Coburg’tan Alman Satranç Birliği Başkanı Bay Profesör Dr. Gebhardt ve Nürnberg’ten Bavyera Satranç Birliği Başkanı Bay Schenzel’in enerjik ve etkili çalışmaları aralarında birçok Bavyera kulübünün de olduğu Alman satranç kulüplerinin ve cömert bağışçıların fedakarlıklarıyla başarılı bir şekilde ödüllendirilmiş oldu. Alman sınırlarının dışında da fedakarlıklar vuku buldu. Kayıtlarımızda dost ve sevgili Avusturya’dan gelen değerli bağışların yanı sıra Amerika’dan gelen ve dolayısıyla maça olan ilginin ne kadar büyük ve yaygın olduğunu kanıtlayan bir bağış da bulunmakta. Artık vakit geldi! New York’tan Dr. Lasker ve Nürnberg’ten Dr. Tarrasch Düsseldorf’ta başlayan maça şimdi Münih’te devam etmeye ve büyük mücadelelerini bir neticeye erdirene kadar sürdürmeye hazırlar. Baylar! Sizleri Organizasyon Komitesi adına gönülden selamlıyor ve tüm satranç dünyası namına bu zorlu çabayı göstermenizdeki istekliliğiniz için size teşekkür ediyorum. Ve şimdi, değerli baylar, Tanrıça Caissa kime çam yaprağını bağışlarsa O bu gerçek silahlarla yapılan zorlu savaşta kazanılmış zaferin haklı sahibi olacaktır. Baylar! Her iki satranç kahramanına da üç defa selam!
Bundan sonra Bay Schenzel sözü aldı ve şu konuşmayı yaptı:
“
Çok değerli hazirun!
Bavyera Satranç Birliği adına saygıdeğer büyükustaları selamlamaktan memnuniyet duyuyor onlara sevgili memleketimize hoşgeldiniz demek istiyorum. Umuyorum ki zafer tacı için yaptığınız bu mücadeleniz, ideal amaçlar uğruna heyecan taşıyan kurum ve kişilerce gösterilen fedakârlık e sağduyu sayesinde ileriye doğru yürüyüşüne devam eden günümüz satrancı için verimli bir etki yapsın.
Münih satranç kulüpleri günümüzün en önemli iki satranç sanatçısı arasında 15 yıldır beklenen bu maçı artık gerçekleştirmek adına talepte bulunmuşlardı. Münih satranç dostlarına ve temsilcilerine ve saygıdeğer Başkan Yarbay Kürschner de aralarında olmak üzere Organizasyon Komitesi üyesi baylara özverilerinden ötürü teşekkür ediyor ve sergiledikleri asil çabanın tüm satranç dünyasını bu soylu oyunun daima gelişmesi ve yayılması yolunda ortak bir rekabete sevk etmesi adına örnek olmasını diliyorum. Fakat eğer bu uğurda Mühih şehir idaresi bize eşsiz bir dost ve yardımcı olmasaydı tüm çabalarımız yine bir süs olarak kalır ve kum gibi dağılırdı. Belediye kurumları her iki büyükustaya da dünya şampiyonluğu unvanı için maçlarını Münih şehrinin surları içerisinde oynamaları için resmi bir davetiye yolladı ve bu davetiyelerine maçın oldukça yüksek masraflarını karşılamak adına önemli bir meblağ sağlayacaklarını da bildiren yüce gönüllü kararlarını da eklediler. Bu başarının çekirdeğini içinde taşıyan bir eylemdi. Tüm kültür alanlarında anavatanın yakın veya uzak kardeş şehirleriyle rekabet halindeki Bavyera metropolü, güzel sanatlara hamilik yapmak konusunda Almanya şehirleri arasında ilk sırada yer almaya doğru emin adımlarla ilerliyor. Bunun artık satranç sanatı alanında da böyle olduğu unutulmayacaktır. Sonraki nesiller şimdiden bin yılı aşmış satranç tarihine baktıklarında Münih’in satranç sanatının hak ettiği yere gelmesinde itici bir güç rolünü oynadığını fark edeceklerdir. Tüm milletlerden büyük siyasi gazeteler, binlerce satranç köşesi ve konuyla ilgili dergiler Münih şehrinin ve kurumlarının örnek olması gereken kararlarından bahsetmişler ve böylece Münih şehrinin namı dünya çapında da yayılmıştır. Fakat sadece cömertliği nedeniyle değil, aynı zamanda kişisel görüşmelerde sergilediği uzlaştırıcı tutumla da -özellikle de pek saygıdeğer Belediye Başkanı Dr. von Borscht tarafından sergilenen- Münih şehri çabamızı onurlandırmıştır. Bavyera Satranç Birliği ve inanıyorum ki burada hazır bulunan herkes ve tüm satranç dünyası adına, şehrimizin her iki kurumuna da, dünya şampiyonluğu maçının oynanmasına dair yüce gönüllü arzuları ve çabaları için en kalpten teşekkürlerimi belirtmek istiyorum.
Bavyera’nın bu güzel başkenti, Alman şehirlerinin tacındaki bu inci, umuyorum ki gelişsin, serpilsin ve büyüsün. Burada bulunan değerli konuklardan bana bu teşekkür haykırışımda eşlik etmelerini istiyorum: “Başkent ve imparatorluk şehri Münih, çok yaşa!!!”
Bu coşkulu konuşmalardan sonra sözü ben aldım ve Münih şehrine, Münih satranç kulüplerine ve ayrıca yüce gönüllü bağışçılar ile maçın gerçekleşmesinde hizmetleri bulunan herkese gönülden teşekkürlerimi belirttim. Böylece tören sona erdi ve bir sonraki gün maç yeniden başladı.
Bu parti rakibim tarafından kusursuz bir şekilde idare edildi. Beyaza avantaj sağlayan 16. Fg5 hamlesini daha üçüncü partiden sonra zaten en kuvvetlisi olarak belirtmiştim fakat yine de oyunun kaybedilmek zorunda olmadığına inanıyordum zira bir usta bana buna karşı yine de 16…h6? hamlesini oynayabileceğimi öğütlemişti. Ama bu hamle iyi değildi ve hemen güçlüklerle karşılaştım; bu güçlükleri engellemek için g7-g5 oynayarak kendime yeni zorluklar yarattım. 25. hamlede Ag6 oynamayı kaçırdıktan sonra konumum tamamen savunulamaz bir hal aldı. Bu rakibimin baştan sona benden daha iyi oynadığı ilk oyundu.
Bu partide, maçın diğer bazı partilerinde olduğu gibi, kendi mezarımı kendim kazdım. Talihsiz ve hatta demek istiyorum ki sinirsel bir kale fedası fikri! Partinin genel planı, bu sefer kesinlikle kolay olmamakla beraber, kusursuzdu ve oyunu herhangi bir feda olmaksızın herhalde kazanacaktım. Lasker’in fedayı çürütüşü bitiriciydi ve herhangi bir direniş çabası da beyhude görünüyordu. Böylece üç parti kaybettikten sonra maçın Düsseldorf’ta oynanan kısmı sonlandı zira Münih haklı olarak maçın büyük kısmının surları içerisinde oynanmasını şart koşmuştu.
Bu partideki oyunumdan memnundum. Gerçi rakibimin feda edilen piyonu geri alması halinde daha iyi oyuna sahip olacağı şeklinde doğru yönde bir hissiyatım vardı ancak rakibim bunun için uygun zamanı kaçırıp şah kanadı hücumu için oynayınca, bu önemsenmemiş piyon ile partiyi sonuçlandırmayı başardım. Güzel bir oyundu.
Bu partiden utanç duymalıyım. 15. hamlede g7 piyonunu alarak o kadar açık bir üstünlük elde ettim ki, hamle sirasi bendeyken çoğu zaman dışarıdaki salonu dolaşan Lasker seyircilere “İkinci partiyi her zaman kaybederim” demiş. Ama burada bir önceki kaybedilen partinin de etkisi var. 16. hamlede hücuma devam etmek veya piyonu almak konusunda kararsızdım ve ikincisini seçtim çünkü kendi kendime hücumun büyük ihtimalle durdurulabileceğini ve daha sonra basitçe piyonu alıp kazanca yetecek bir üstünlüğü garantilemediğim için pişman olacağımı söyledim. Eğer ilk partiyi kaybetmeseydim, şüphesiz hücum için oynardim, çünkü en kötü halde partiyi kazanamasam bile direkt olarak kötü bir duruma düşmezdim. Bu şekilde kaybımı telafi ederek rakibimi yakayalabilirdim. Ancak oyundaki plan da zafer için yeterliydi. Fakat bu noktada en iyi savunma sistemini seçmedeki kararsızlığım sahneye çıktı ve bunun neticesinde çok kötü bir zaman sıkışmasına girdim. Bu da benim kazanılmış partiyi bir dolu zayıf hamle ile berbat etmeme yol açtı.
İki yenilginin moralime yaptığı etkiden öncelikle kendimi kurtarmalıydım ve böylece iki günlük bir mola aldım.
Maçın ilk kısmı gördüğüm en güzel şehirlerden biri olan Düsseldorf’ta oynandı. Bu, o sene kongresini Düsseldorf’ta yapan Alman Satranç Birliği’nin isteği üzerine gerçekleşen bir durumdu.
Maçın açılışı 17 Ağustos Pazartesi günü saat 14:45’te Düsseldorf Sanat Sarayı’nın (Kunstpalast) salonlarında Bay Prof. Dr. Gebhardt tarafından Belediye Başkanı Bay Marx’ın huzurunda gerçekleştirildi. Kısa konuşmasında Gebhardt, satranç dünyasınca uzun zamandır özlemle beklenen bu anın önemine dikkat çekti ve sözlerini güzel bir dilekle, “Daha kuvvetli olan kazansın!” diyerek noktaladı. Bunun üzerine renk belirlenmesi için kura çekimine geçildi ve kura benim için kötü sonuçlandı: Lasker ilk partide beyaz taşlara sahip olacaktı. Ve nihayet birçok seyirci tarafından nefes kesen bir heyecanla izlenen mücadele başladı:
İlk partide kazanç veya mağlubiyet hemen her zaman maçın seyrine dair bir fikir verir. Modern zamanlardaki çoüu maçta (Steinitz – Zukertort, Lasker – Steinitz, Tarrasch – Walbrodt, Janowski – Marshall, Marshall – Tarrasch, Lasker – Marshall) ilk partiyi kazanan taraf maçı da kazanmıştı. Buna karşın elbette ilk partinin gidişatı yüzünden moralimi bozmaktan bir hayli uzaktım. En başından itibaren benim açımdan pek de iyi olmayan bir oyunsonunda rakibimin şah kanadındaki piyon çokluğuyla mücadele etmek durumunda kaldım ve nihayetinde bu piyon çokluğu sonucu belirledi. Beraberlik şansını, baştaki güçlüklerden tükenmiş bir halde kullanamamam pekâlâ affedilebilir. Bu noktada kendime belli bir güvensizliğimin, özellikle de planlarımın uygulanmasında bir tereddütün, söz konusu olduğu söylenebilir. Oyunda uzun zaman c6-Şc7-b5 vb. oynamayı ve vezir kanadındaki piyon çokluğumu devreye sokmayı planladım, ama daha sonra bu harika plandan 26. ve 32. (32…b5!) hamlelerde saptım. Önceki hamlelerde hatırı sayılır derecede iyileşen konumumu fazla iyimser değerlendirmem 35. hamlede hafif taşların değişiminden kaçınmama sebep oldu ve bunu da cezalandırılmam takip etti. Yine de Lasker tarafından iyi oynanmış ve benim de kötü oynamadığım ilginç bir partiydi. Erken vezir değişimi ile oyunsonuna girmeyi herkesin malumu olduğu üzere seven rakibimin stiline tamamen uygun bir oyun.
Bağışların toplanması için son tarih olarak belirtilen 6 Temmuz yaklaşıyordu. Bu arada bu mektupta da görüleceği gibi Münih Belediyesi 1000 Mark bağışını 6000 Mark gibi bir tutara yükseltmeye karar verdi:
Münih, 13 Haziran 1908
Kraliyet Başkenti ve Payitahtı Münih Belediyesi.
Bavyera Satranç Birliği’ne
Konu: Lasker ve Tarrasch arasında satranç maçı
Önceki ayın 25’inde gönderdiğiniz kıymetli yazınız üzerine her iki belediyeden mesai arkadaşlarımın Lasker ve Tarrasch arasındaki satranç maçı için onaylanan meblağın 1000 Mark’tan 6000 Mark’a çıkarılmasına karar verdiğini saygılarımızla arz ederiz.
Belediye Başkanvekili: I. V. (İmza) Brunner
Sekreter: (İmza) Leupold
Ancak bu yüce gönüllülüğe rağmen toplanan miktar 23.000 Mark veya en azından 18.000 Mark gerektiği halde sadece 11.500 Mark’ta kaldı. Böylece 5 ve 18 Haziran sözleşmeleri geçersiz hale geldi, maç girişimi Lasker taleplerini azaltmadığı takdirde başarısızlıkla sonuçlanacaktı. Yeniden sevimsiz görüşmeler başladı; ancak bu sefer Lasker şartları göz önüne alıp ödün vermeye yanaşınca görüşmeler hız kazandı.
4 Temmuz tarihli mektubunda Profesör Gebhardt Lasker ile toplanan miktarı paylaştı ve maçın talepleri doğrultusunda oynanmasının mümkün olmadığı görüldükten sonra Lasker’in yeni öneri ve tekliflerini 15 Temmuz’a kadar beklediğini belirtti. Lasker bunun üzerine şu önerilerde bulundu:
Berlin, 7 Haziran 1908
Pek saygıdeğer Bay Profesör!
Öncelikle size hatırı sayılır çabalarınız ve maçın gerçekleşmesi adına gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederim. Yarın Kopenhag’a gideceğim için acelem var, ancak mümkünse maçla ilgili herhangi bir gecikme yaşanmasını önlemek istiyorum. Eğer bana katılım payımın 7500 Mark, kazananın 4000 Mark ve kaybedenin 2500 Mark alacağı bir teklif yaparsanız kabul edeceğim. Maç tercihi size ait olmak üzere 20 parti veya 6 galibiyet üzerinden oynanabilir. Son durumda elbette beraberlikler sayılmayacaktır. Bağışlar henüz bitmiş gibi düşünülmemeli, daha fazla para halen gelebilir.
Eğer başka bir teklifiniz varsa lütfen kendisinden beni tam yetkiyle temsil etmesini isteyeceğim, Augsburg Makine Fabrikası Müdürü ve aynı zamanda oradaki satranç kulübünün başkanı olan, Bay Richard Buz ile müzakere edin.
En derin saygılarımla,
Emanuel Lasker
Buna Profesör Gebhardt şu şekilde cevap verdi:
Coburg, 8 Temmuz 1908
Pek saygıdeğer Bay Doktor!
Az önce gelen mektubunuzda memnuniyetle görüyorum ki şartları dikkate alarak yerine getirilemez bir taleple maçın gerçekleşmemesine yol açmak istemiyorsunuz. Yeni şartlarınız görebildiğim kadarıyla şöyle:
6 galibiyet (beraberlikler sayılmayacak) veya 20 oyun üzerinden oynanacak.
Galibiyet ödülü 4000 Mark olacak.
7500 Mark garanti bir katılım payı alacaksınız.
Dr. Tarrasch mağlubiyeti halinde 2500 Mark tazminat alacak.
“Maçın 17 Ağustos’ta Düsseldorf’ta başlangıcı yeni görüşmeler nedeniyle ertelenmeyecek”, bunu ayrıca belirtmeye gerek yok.
Buna göre aşağı yukarı 3000 Mark daha toplanmalı. Bu mümkün mü, bilmiyorum. İlk talebinizden vazgeçtiğiniz için ama biraz daha fazla olasılık var. Ancak son zamanlarda gelen ve 10000-15000 Mark gibi bir katılım payı talebine rağmen görüşmelere başladığım için bana az ya da çok öfkeli kelimelerle derin bir memnuniyetsizlik ifade eden mektuplardan ve makalelerden görebildiğim kadarıyla eğer şu iki hususu kabul etmezseniz daha fazla çaba da sonuç getirmeyecek:
Maç 8 galibiyet üzerinden aynı katılım payı -7500 Mark- ile oynanır. (Genel kanı maçın 20 partiden fazla sürmeyeceği veya bu sayıyı çok aşmayacağı yönünde)
Oynanacak oyunları zaten maçın oynanmasına herhangi bir katkı sağlamayan yurtdışında kendiniz için en avantajlı bir şekilde kullanma hakkınıza dokunmamak kaydıyla bağışçılar partilerden hiç değilse bir kısmını görmeyi talep ediyor. Bunda da tabii hakları var! Size teklifim bu haklı talebe partilerin bizim tarafımızdan seçilecek yarısının hemen yayınlanacağı şeklinde karşılık vermeniz. Bundan elde edilecek gelir her iki oyuncuya eşit olarak paylaştırılacaktır.
Eğer bu iki isteği yerine getirirseniz bir kez daha eksik meblağı tamamlamaya çalışmaya hazırım ama aksi halde bunu yararsız bir çaba olarak addediyorum. Yine belirtmek isterim ki ilk durumda (çev. istekler yerine getirilirse) maç en azından benim görüşüme göre şimdiden kesinleşmiş denebilir.
En derin saygılarımla,
Dr. Gebhardt
Bu değişikliklere birkaç günlük düşünmenin ardından Lasker nihayet olumlu cevap verdi:
Kopenhag, 11 Temmuz 1908
Pek saygıdeğer Bay Profesör!
İvedi cevabınız için çok teşekkürler. Farklı tarafların isteklerine karşı adil olmaya çalışan konumunuzun zorluğunu anlamıyor değilim. Ancak buna karşın bu tanımadığım tarafları onlarla bizzat görüşemediğim için dikkate alamam. Benim katılım payı talebimin gerçeklere uygun olduğu uygun bir düzenlemeyle giriş ücretlerinin çok daha fazla tutacak olmasından bellidir. Yine de sizin verdiğiniz emekleri dikkate alarak böyle büyük bir maçın mahvolmasına izin vermemek için sizinle olabildiğince tavizkar olacağım. Önceki mektuplaşmamızda olduğu şekliyle şartlarımı yineliyorum:
Kazanan 4000 Mark alır.
Kaybeden 2500 Mark alır.
Bunun dışında 7500 Mark katılım ücreti alırım.
Daha açık ifade etmek gerekirse: eğer kazanırsam; ben 11.500 Mark alırım, Dr. Tarrasch 2500 Mark alır. Dr. Tarrasch kazanırsa ben 10.000 Mark alırken Dr. Tarrasch 4000 Mark alır.
Maç sizin isteğinize uygun olarak sekiz galibiyet üzerinden oynanır. Doğrusu bu kadar uzun bir maçı bir yaşam enerjisi israfı olarak değerlendiriyorum zira son oyunları kazanmak meselesi zaten yorgun bir durumdayken adeta olağanüstü bir hal alıyor ama bu konuda bir değişiklik yapmayı geleceğe bırakıyorum.
Ancak böyle uzun bir maçta oyunculara tanınan boş gün hakkının üçer günden beşer güne çıkarılmasını zaruri olarak değerlendiriyorum.
Maç, tartışma konusu tüm hususlarda uzlaşmanın sağlandığını gösteren bir telgrafın oyunculara gönderilmesinden beş hafta sonra başlar. Maçın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine göre bazı söz verdiğim şeyleri değiştirmekte esnek olmak durumunda kaldığım için daha kısa zamanda işlerimi yoluna koyamam.
Siz, tıpkı oyuncuların kendileri gibi, maçın her oyununu her Alman gazetesine sabitlenmiş küçük bir ücret karşılığında satma hakkına sahipsiniz. Buna karşın oyuncular partilerin hak sahipleri (ve onlardan elde edilecek gelirlerin de) olarak kalırlar ve bu hem oyun salonunda hem de giriş biletinde belirtilmelidir.
Katılım payının taksit taksit ödenmesi için tarihleri ilk oyun günü (2500 Mark), bir oyuncu üç puana ulaştıktan sonra (2500 Mark) ve bir oyuncu altı puana ulaştıktan sonra (2500 Mark) olarak düşünüyorum.
Maçın bitiminden sonra ise galip veya mağluba verilecek 4000 veya 2500 Mark ödülü alacağım.
Bu şartlar size üzerinde çalışılabilir gibi görünüyorsa ne ala! Değilse, çokça denildiği gibi, biraz sinir bozucu bu görüşmeleri sonlandırmama izin verin ve dostça fakat üzgün bir şekilde vedalaşalım. Berlin’e ya da daha çok dünyadan uzak Schlachtensee’ye geri dönüyorum.
En derin saygılarımla,
Emanuel Lasker
Artık iş sadece eksik 2500 Mark’ın sağlanmasına kalmıştı ve artık bu noktada maç iptal edilmemeliydi. Böylece bu tutarı şahsen garanti etmeye hazır olduğumu açıkladım, tabii bu meblağın satrançseverlerce sağlanacağı ve garantimin bir formalite olarak kalacağı yönünde Profesör Gebhardt’ın paylaşımlarına dayanan bir beklentiyle. Böylece nihayet bütün zorluklar post tot discrimina rerum (birçok krizlerden sonra) aşılmış oldu; yorulmak bilmez ısrarcılığı ve diplomatik yeteneğiyle Profesör Gebhardt, Münih Belediyesi ve başta Bavyera olmak üzere Alman satranç çevreleri sayesinde. Maç 24 Temmuz’da hazırlanan şu son sözleşmeyle kesinleşti:
Coburg 24 Temmuz 1908
Bir tarafta I. Başkanı Coburg’tan Profesör Gebhardt ve sekreteri Nürnberg’ten J. Schenzel tarafından temsil edilen Alman Satranç Birliği, diğer tarafta New York’tan Bay Dr. Em. Lasker ve Nürnberg’ten Bay Dr. S. Tarrasch arasında sözleşme
Dr. Lasker ve Dr. Tarrasch satrançta dünya şampiyonluğu için bir maç yapmaya hazırdır.
Bu maçta kazanan ilk olarak sekiz galibiyete erişen taraf olacaktır, berabere partiler sayılmayacaktır.
Kazanan Alman Satranç Birliği tarafından verilen 4000 Mark ödülün sahibi olacaktır. Kaybeden 2500 Mark alacaktır.
Bay Dr. Lasker bunun yanı sıra ayrıca 7500 Mark katılım payı alır. Dr. Tarrasch kendi katılım payından maçın gerçekleşmesi adına, eğer bu ona bağlıysa, feragat eder.
Maç Düsseldorf’ta 17 Ağustos 1908, Pazartesi günü saat öğleden sonra 2.45’te başlayacaktır ve 31 Ağustos’tan sonra Münih’e taşınacak ve orada sona erecektir.
Bir haftada altı gün ve bir günde oyun yerinin isteği dikkate alınarak öğleden sonra veya akşam olmak üzere en fazla altı saat oynanır.
İki oyuncu da beş defa bir günlük mola alma hakkına sahiptir ama bu oyunun başlangıç saatinden en geç bir saat öncesine kadar rakibin yardımcısına bildirilmelidir.
Hiçbir günde ikinci bir oyuna başlanmayacaktır.
Her oyuncu bir saat içerisinde 15 hamle yapacaktır, tasarruf edilen zamanlar hesaplanarak.
Maç başlamadan önce her iki rakip birlikte tarafsız birini seçecektir.
Her oynanan yerde oyuncular görevi fikir ayrılıklarında hakikati tespit etmek olan birer yardımcı seçecektir. Bir itiraz rakibin yardımcısına yazılı olarak ulaşacak ve maddi gerçeğe dair zabıtla birlikte tarafsız hakemin nihai kararına sunulacaktır. Bu karar bir hafta içerisinde verilecektir. Her oyuncu rakibinin iki yardımcısını reddetme hakkına sahiptir, gerektiği takdirde yerel komite bir yardımcı atayacaktır.
Her iki rakip de -daha önce oyun sona ermemişse- her an 50 hamleden sonra berabere isteyebilir. 50 hamle sayımı bir taş alındığında veya piyon sürüşü yapıldığında yeniden başlar.
İki rakip de yarıda kalan bir partiyi bir üçüncünün huzurunda analiz edemez veya partiye bakamaz.
Giriş ücretleri şu amaçlarla kullanılır:
Bay Dr. Tarrasch tarafından garanti edilen eksik meblağı kapatmak için
500 Mark’a kadar Alman Satranç Birliği’nin masraflarını karşılamak için
Artan miktar her iki oyuncuya da eşit paylaştırılır.
Partilerin mülkiyet hakkı her iki oyuncuya aittir. (Maçtan önce partiler üzerine mülkiyet hakkımdan Alman Satranç Birliği yararına feragat ettim.)
Her iki oyuncu da 2000 Mark Alman Satranç Birliği’ne ödemekle yükümlüdür. Bu meblağ eğer bir usta maç başlamadan maçtan çekilirse diğer ustaya ödenir. İlk partinin bitimiyle bu tutar oyunculara geri ödenir.
EK
Beşinci Maddeye Ek: Eğer bir parti 26 Ağustos Çarşamba günü biterse, 27 Ağustos Perşembe yeni bir oyuna başlanmayacak, bunun yerine bir oyun Wiesbaden’de oynanacaktır. Maçın 31 Ağustos’ta Münih’te devamı bundan etkilenmeyecektir.
Altıncı Maddeye Ek: Düsseldorf’ta ilk gün (17 Ağustos Pazartesi) 3-7 ve kalan günlerde 12:30-16:30 ve 6-8 saatleri arasında oyunlar oynanacaktır.
Dokuzuncu Maddeye Ek: Eğer mola verilmeksizin dört saat oynanırsa, ilk zaman kontrolü 30 hamleden sonradır. Zaman aşımı partinin kaybedilmesi anlamına gelir.
Onuncu Maddeye Ek: Tarafsız hakem olarak Stuttgart Satranç Kulübü Başkanı Bay Otto Rosenfeld seçilmiştir. Kendisi de bunu kabul etmiştir.
Onbirinci Maddeye Ek: Her iki yardımcı da oyunlar başlamadan saatleri kontrol edecektir. (Benim yardımcım olarak tüm maç boyunca Nürnberg’den tıp öğrencisi Bay Heinrich Renner görev yaptı. Lasker’in Düsseldorf’ta yardımcısı Coburg’tan Bay Appun ve Münih’te yardımcıları dönüşümlü olarak Bay Mühendis Schropp ve Bay Kollmann idi.
Onüçüncü Maddeye Ek: Bir kural ihlali, tarafsız hakem eğer kanıtı yeterli görürse, partinin kaybıyla sonuçlanır. “Huzurunda bulunmak” ile bilinen iyi bir oyuncunun fiilen katılımı kastedilir.
Onaltıncı Maddeye Ek: Her iki oyuncu da 2000 Mark tutarındaki cayma bedelini doğru şekilde ödemiştir.
Onyedinci Maddeye Ek: Oyun kuralları olarak, eğer yukarıdaki maddelerde aksi belirtilmemişse, Alman Satranç Birliği’nin Ranneforth Satranç Takvimi’nde yayınlanan kuralları geçerlidir.
Düsseldorf, 17 Ağustos 1908.
Alman Satranç Birliği Yönetimi’ni temsilen
Prof. Dr. Gebhardt Emanuel Lasker (İmza)
I.Başkan
J. Schenzel Siegbert Tarrasch (İmza)
Sekreter
Geriye maçın gerçekleşmesi için büyük yararlılık gösteren herkese burada en sıcak teşekkürlerimi ifade etmek kaldı, öncelikle fazlasıyla ölçülü ve sabırlı bir şekilde bu sıkıcı ve yorucu görüşmeleri yürüterek iyi bir neticeye erdiren Alman Satranç Birliği Başkanı Bay Profesör Gebhardt’a, yine aynı şekilde girişimi ve cömertliğiyle maçı hayata geçiren Münih şehrine, Münih Komitesi’ndeki maçı mükemmel bir şekilde organize ve idare eden başta Yarbay Kürschner ve Bay von Parish olmak üzere beyefendilere, nihayetinde maddi katkılarıyla maçın gerçekleşmesine katkıda bulunan bütün satrançseverler ve satranç kulüplerine. Böylece onlar satranç tarihinde onurlu bir yer edinmeyi garantilediler ve onlara müteşekkirliğimi göstermek adına isimlerini burada zikretmeyi bir görev addediyorum.
Yukarıda uzlaşılan maddeler Alman Satranç Birliği Yönetim Kurulu’nun onayına sunulduğunda bazı itirazlar yapılmış ve talepler dile getirilmişti. Profesör Gebhardt bunları 9 Haziran’da bir mektupta Lasker ile paylaştı. Gebhardt, Lasker’e şöyle yazmıştı:
“Sizden altı değil de yedi saatlik bir oyun süresini,…ve de ilk iki saat içerisinde toplam 25 hamle ve daha sonra her saat için 15 hamle olmak üzere, tasarruf edilen zamanlar da alışılageldiği gibi hesaplanarak, bir zaman kontrolünü kabul etmenizi rica ediyoruz…
Ancak bundan çok daha önemli olan bir nokta daha var. İkinci maddeye dair ilk önerimin şöyle olduğunu hatırlıyorsunuzdur: “İlk sekiz partiyi kazanan veya 20 partide en iyi sonucu alan maçı kazanır. Meseleyi basitleştirmek için nihayetinde ilk kısmın (Sekiz parti) üzerini tamamen çizme konusunda uzlaşmıştık. Buna karşın bu noktada sizin her ikinizin de kendi çıkarları doğrultusunda benim ve mesai arkadaşlarımın büyük kaygıları oluştu. Her ikiniz de bu maçın sizin için en önemli ve en zor maç olacağı kanısındasınız. 12 yıldır birbirinizle hiç oynamadınız. Farz edelim, aranızdan biri rakibinin oldukça doğal olarak belli biçimde heyecanlanması veya geçici bir rahatsızlığı neticesinde maçın başında iki parti kazanmayı başardı. Bu durumda o kişiye sözleşmedeki madde uyarınca 20 parti üzerinden galip sayılması için kalan partileri sistematik bir şekilde berabereye oynamak yetecektir; ancak kamuoyunun genel yargısınca bu durumda galip olarak kabul edilmesi biraz zordur. Sizin dünya şampiyonluğunu böyle bir şans neticesinde korumak veya riske atmak isteyeceğinizi düşünmek imkansızdır!
Bu yüzden sizden bu zamana kadar uygulanan kurallara ve kendi önceki teklifinize göre de uygun olarak ilk önerideki şekliyle ilk kısmın tekrar yürürlüğe konmasını ve ikinci kısmın üstünün çizilmesini kabul etmenizi rica ediyoruz; ki bu durumda ikinci madde şöyle olacaktır: “Sekiz galibiyete ilk ulaşan kazanır, beraberlikler sayılmaz.”
Bu zamana kadar oynanan, aralarında sizin oynadıklarınız da dahil, maçlardan hiçbiri 20 oyun sürmedi; çoğu bu sayının ya çok ya da hatırı sayılır derecede altında kaldı.
Tabii ki üzerinde uzlaşılan para miktarından bu şekilde kısmak gibi bir düşünce aklımızın ucundan geçmedi. Tam aksine size, oynanacak partilerin sayısı yirminin çok altında kalacak olsa bile 10.000 Mark’lık tutarın tam olarak ödenmesi, ancak bunun karşılığında çok düşük bir olasılık da olsa 20 sayısının bir ya da birkaç parti aşılması durumunda da aynı tutarı kabul etmeniz yönünde bir teklif yapıyoruz.”
Lasker buna olumsuz bir cevap verdi. Günlük 6 saatlik bir oyun süresi kendi deneyimi ve izlenimleri uyarınca sağlığa uyan maksimum süreymiş. Oyun temposunun saat başı 15 hamlenin altına düşürülerek yavaşlatılmasının hem oyuncuların hem seyircilerin heyecanını azaltacak bir etki yapacağına inanıyormuş. Hiçbir şeyin gerçekleşmediği uzun bir zamana dinginlikle katlanmak muazzam bir zahmet demekmiş. “Saatte 15 hamle” kuralı kendisine tamamıyla isabetli görünüyor ve herhangi bir değişikliği gereksiz buluyormuş. İkinci maddenin değişikliği noktasına gelince, Lasker şöyle bir açıklama yaptı: Eğer 10.000 Mark tutarındaki payı Alman Satranç Birliği tarafından tamamen sağlanırsa yirmi partilik bir maç yerine altı galibiyete ilk ulaşanın kazanacağı bir maç oynamaya hazır olduğunu belirtti. Sekiz galibiyete ulaşanın kazanacağı bir maç oynanacak olursa kendisi ve Tarrasch arasında böyle bir maçın aşağı yukarı 30 oyun süreceğini tahmin ediyormuş. Ayrıca altı galibiyet üzerinden oynanacak bir maç kendisine hem kimin daha iyi olduğu sorusunun cevabını belirlemek hem de satranç dünyasına satranç sanatının kalıcı örneklerini armağan etmek için yeterince uzun olarak görünüyormuş.
Profesör Gebhardt Lasker’in bu cevabını o sırada (Haziran ortası) istirahat için bulunduğum Ostende’de bulunan bendenizle telgraf vasıtasıyla paylaştı. Bunun üzerine hemen geri yazdım:
“Lasker ve benim aramdaki gibi bir öneme sahip hiçbir maç bu kadar az bir galibiyet sayısı üzerinden oynanmadı: Anderssen – Morphy 7, Steinitz – Zuckertort 10, Lasker – Steinitz 10. Belirleyici bir zafer ve kimin daha iyi oynadığını tayin için genel görüşe göre galibiyet sayısının fazla olması gerekir…Yani altı partiye tamamen karşıyım ve en az yedi galibiyet şartını kabul edebilirim. Ancak bu noktada bütün bu girişimin boşa çıkarılmasına izin vermemek gerekiyor. Altı galibiyet için de oynayabilirim ama protesto altında ve dayatılan zorunluluk için öfkeli bir suçlamada bulunarak. Çünkü böyle bir mecburiyetim var. Şimdi bu noktaya gelmişken Lasker’in aradan sıyrılıp kaçmasına izin vermemem gerekiyor. Çünkü benim açımdan sansasyonel bir mağlubiyet bile kimin daha kuvvetli olduğu sorusunun yanıt bulmadığı bir belirsizliğe yeğdir.”
Benim bu tavizlerime istinaden 5 Haziran sözleşmesi şu şekilde değiştirildi:
2- Sekiz partiye ilk ulaşan taraf kazanır ve berabereler sayılmaz.
4- Bay Dr. Lasker 15.000 Mark garanti bir katılım payı alır. Bay Dr. Tarrasch maçın gerçekleşmesi adına kendi payından feragat eder. Yine de Alman Satranç Birliği Bay Tarrasch’ın masraflarının tazmini için -kazancı halinde tamamen veya en azından bir kısmından Alman Satranç Birliği kasası yararına vazgeçeceğini kabul ettiği- bir ödenek temin etmeyi garanti eder.
5-Eğer toplanan para 3 ve 4. maddeler uyarınca gerekli (maçın organizasyonu nedeniyle oluşan masraflar da dahil) 23.000 Marklık tutara (Katılım payı: 15.000 Mark, galibiyet ödülü: 4000 Mark, tazminatım ve masraflar: 4000 Mark) ulaşmazsa, Dr. Lasker ve Dr. Tarrasch maçı sekiz yerine altı galibiyet üzerinden oynamaya hazırdır. Bu durumda Dr. Lasker 10.000 Mark garanti katılım payı alacaktır.
6- 3 ve 5. maddeler uyarınca gerekli 18.000 Mark sağlanamazsa işbu sözleşme hükümsüzdür. Alman Satranç Birliği yine de eğer iki taraftan da 15 Temmuz’a kadar teklifleriyle birlikte böyle bir talep gelirse elindeki olanaklar çerçevesinde iki usta arasında bir maç düzenlemeye hazırdır.
7- Alman Satranç Birliği en geç 6 Temmuz’a kadar 5 ve 6. madde uyarınca gerekli miktarların sağlanıp sağlanamadığını iki tarafla da paylaşmakla yükümlüdür.
8- Gerekli şartlar sağlandığı takdirde maç 7. maddede belirtilen bildirimden altı hafta sonra 17 Ağustos Pazartesi günü Alman Satranç Birliği yönetimince belirlenecek bir yerde başlayacaktır.
9- Maçın nerelerde oynanacağı Alman Satranç Birliği yönetimine bağlıdır.
Diğer maddeler bir değişikliğe uğramaksızın aynen kaldı. Zorunluluğa uyarak sözleşmeyi imzaladım ancak Lasker yine itirazlar ileri sürdü, bu sefer benim için öngörülen tazminat sebebiyle. Alman Satranç Birliğince öngörülen, esasen kaybım halinde masraflarımın tazminatından oluşan 4000 Mark giderin kendisi kazanması halinde cebinden bana 2000 Mark tazminat vermeye hazır olduğu için ortadan kalkacağını düşünüyordu. Kendi tecrübesine göre bir maçın başkaca bir masrafı bulunmamaktaymış. Ayrıca Almanya dışından da satranç dünyasının ödül fonuna seve seve katkıda bulunacağına inanıyormuş. Doğrusu bunun için zaman gerekiyormuş fakat maçın acelesi yokmuş. Alman Satranç Birliği 10.000 Mark sağlar ve satranç dünyası da ödül fonunu toplarsa maç garanti altına alınırmış. Büyük bir aceleyle toplanmaya çalışılan para eğer yeterli seviyeye ulaşmazsa önümüzdeki sene kendisine aynı teklif yapılabilir ve bu arada sakince her şey hazır edilmeye çalışılabilirmiş. Eğer önümüzdeki sene de dünya şampiyonu olursa, bu teklifi seve seve kabul edecekmiş. Eğer şampiyon olmazsa o zaman yeni şampiyon onun yerini alabilirmiş. (22 Haziran)
Buna Profesör Gebhardt bir mektupla cevap verdi. Bu mektubu ve takiben hem Lasker’in bu mektuba cevabını hem de Gebhardt’ın Lasker’e cevabını kelimesi kelimesine alıntılıyorum:
Coburg 24 Haziran 1908
Pek saygıdeğer Bay Doktor!
Biraz önce Ostende’den Bay Dr. Tarrasch tarafından imzalanan sözleşmeyi aldım. Sözleşmeyi hemen sekreterimiz beyefendiye imzaya yolluyorum, oradan da yarın size gidecek. Bugün elime ulaşan mektubunuza şu cevabı vermek durumundayım: Size gönderilen sözleşme, sadece siz dikkate alınırsanız, bütün talep ve isteklerinizi karşılıyor.
Dördüncü maddenin ikinci paragrafında belirtilen tazminat 2500 Mark olarak öngörüldü, yani sizin katılım payı isteğinizle karşılaştırıldığında oldukça mütevazı bir miktar. Dr. Tarrasch’tan bir mağlubiyet halinde galipten 2000 Marklık bir hediye kabul etmesini istemek gibi uygunsuz bir ricada bulunamam.
Maç organizasyonunun bunun dışında herhangi bir masrafı olmadığı varsayımı daha şimdiden olgularla çürütülmüş durumda. Bunun için konulan 1500 Mark tutar bir üst sınır oluşturuyor, genel toplamda pek dikkat çeken bir meblağ değil.
Almanya dışındaki satranç dünyasının bir ödül fonuna seve seve katkıda bulunacağı bize bu yönde 1905 (!)’ten bu yana elde ettiğimiz tecrübelere dayanarak en azından şüpheli görünüyor.
Bu zamana kadarki ret cevaplarınız zamanın kısalığı nedeniyle değil sizin istediğiniz katılım payının yüksekliği nedeniyleydi.
Size bu meseleyle ilgili ilk defa Nisan 1906’da yazdıktan sonra bir sonraki seneye yeni bir ertelemeyi salık veremem. Zaten şu sebeple de; benim ve şimdiki sekreterin görev süresi 2 Ağustos’ta doluyor ve birliğin yönetim yapısının gelecekte nasıl olacağı meçhul. Buna ayrıca, sizden altı yaş büyük olan Dr. Tarrasch’ın (her geçen yılla birlikte daha çok hissedilir hale gelen bir dezavantaj!) tam da bu yüzden sizinle sadece bu sene bir maç yapmaya hazır olduğunu tekrar tekrar açıklaması da eklenebilir. Bu yüzden sizin bütün talep ve isteklerinizi, prensipte karşı olsa bile, kabul etti.
Yine de meseleyi daha fazla uzatmamak adına sizden tarafınıza gönderilen sözleşmeyi imzalamanızı rica ediyorum. 6 Temmuz’da sizle bizim maddi olanaklarımızı paylaşacağım ve eğer gerekli tutara ulaşılamamışsa 15 Temmuz’a kadar önerilerinizi bekleyeceğim.
Derin saygılarımla
Sadakatle
Dr. Gebhardt
Prag, 25 Haziran 1908
Pek saygıdeğer Bay Profesör!
Coburg’ta 15.000 Marklık bir meblağın toplanmasının imkânsız olduğunu fakat 10.000 Mark veya en azından 7000 Mark tutarına ulaşılabileceğini varsaydığınızı söylemiştiniz. Buna istinaden Coburg’ta bir sözleşme imzaladım ki bu sözleşme sizin bu varsayımınız temelinde size bir yükümlülük yüklüyordu. Şimdi bana altında imzanız olan bu sözleşme yerine size bu varsayımınıza istinaden gerçek bir sorumluluk yüklemeyen bir başkasını yolluyorsunuz. Bu sözleşmeyi imzalamayacağım.
Mektuplarımda yer alan teklif ve önerilerim 6 Temmuz’a kadar geçerlidir.
En derin saygılarımla,
Emanuel Lasker
Coburg, 28 Haziran 1908
Pek saygıdeğer Bay Doktor!
25 Haziran tarihli değerli mektubunuz dün elime geçti. Mektubunuzda yer alan, size 18 Haziran’da gönderilen sözleşme taslağına ilişkin yeni çekinceleriniz beni biraz şaşırttı, özellikle de 22 Haziran’da gönderdiğiniz mektubunuzda bu kaygılarınızdan hiç bahsetmediğiniz için. Ayrıca ilk anlaşmamızda yer alıp da bu sözleşmede olmayan hangi yükümlülükten bahsettiğinizi anlayamadım. 9 Haziran’da size Augsburg’tan maçın 20 oyun üzerinden oynanmasına dair büyük kaygılarımız olduğunu yazmış ve orijinal önerimi (sekiz galibiyet) yeniden yürürlüğe koymayı ve buna karşılık 10.000 Marklık katılım payınızı -parti sayısından bağımsız- garanti etmeyi teklif etmiştim. Frankfurt’tan yolladığınız 18 Haziran tarihli mektubunuzda bu öneriyi reddettiniz fakat 10.000 Mark için altı galibiyet üzerinden bir maç oynamaya hazır olduğunuzu belirttiniz. Bay Dr. Tarrasch da her ne kadar zorunluluktan da olsa bunu kabul etmişti. Böylece önceki anlaşmamız elbette hükümsüz oldu, sizin belli sayıda parti için bir yer seçme hakkınızı içeren madde de dahil olmak üzere. Kendiniz kurşun kalemle yazdığınız gibi: “Eğer parti sayısı 20 olarak sabitlenirse geçerlidir.” Ve bununla birlikte öngörülen 7000 Marklık minimum meblağ da hükümsüz hale geldi. Artık geriye sadece taleplerinizi ve diğer masrafları karşılayacak bir tutar toplamaya çalışmak kaldı. Tek yeni olan şey, terbiye ve edep açısından bir görev addettiğimiz üzere Dr. Tarrasch’ın giderlerini karşılamak için, sizin katılım payı talebinizle karşılaştırıldığında ancak fazlasıyla ölçülü olarak betimlenebilecek, bir tazminatın masraf kalemine alınması. Bu noktaya itiraz etmeniz ve alınganlık göstermeniz mümkün değil. Önümüzdeki günlerde sözleşmenin tarafınızca imzalı bir kopyasını alacağım umudumu halen koruyorum, bilhassa Dr. Tarrasch, Bay Schenzel ve benim tarafımca imzalanan kopyayı geri yollamadığınız için!
Buna rağmen yine de ciddi endişeler besliyorsanız sizle uzlaşmak için yine de seve seve taviz vermek ve resmi bir sözleşmeden vazgeçmek, sözleşmedeki maddeleri mektubunuza göre 6 Temmuz’a kadar geçerli olan önerilerinizle değiştirmek istiyoruz. Bu halde de 6 Temmuz’a kadar yedinci maddede belirtilen bilgilendirmeyi yapmaya ve altıncı madde uyarınca önerilerinizi 15 Temmuz’a kadar karşılamaya hazır olacağız. Bunda, Alman satranç camiasının bu maça dair büyük alakasının olduğu ve özellikle de size “Dünya Şampiyonu” unvanını hakkaniyetli bir şekilde elinde bulundurduğunuzu kanıtlamak adına bir fırsat verildiği için en çok sizin ilgili ve istekli olacağınız şeklindeki görüşümüzden hareket ediyoruz.
Saygılarımla
Dr. Gebhardt
Bu mektup aydınlatılamamış sebeplerden ötürü adrese ulaşmayınca, görüşmeler bir hafta durdu.
Frank James Marshall, korkulan bir atak oyuncusu olmanın yanı sıra mizahi yönü de kuvvetli bir oyuncuydu. İlk defa Kurt Richter’in “Einfälle Reinfälle” (-Aniden Gelen- “Fikirler ve Felaketler” diye çevirebiliriz) kitabında Theo Schuster’den nakledildiği şekliyle gördüğüm bu güzel partiye daha sonra Marshall’ın yazdığı “My Fifty Years of Chess” (Satrançta 50 Yılım) kitabında rastladım ve böylece yorumları orijinalinden çevirme fırsatı yakaladım.
İşte Amerikalı satranççının eğlenceli yorumlarıyla Paris 1900’de Burn’ü yendiği parti:
Bundan birkaç gün önce (18 Nisan) Profesör Gebhardt Lasker ile olan ilişkilerini yeniden başlattı ve böylece görüşmeler yeni bir safhaya girdi. Gebhardt’ın niyeti Lasker ve beni Coburg’a davet etmek ve orada şahsen hazır bulunarak bir anlaşmaya varmaktı. Fakat ben bu teklifi reddettim, çünkü Alman Satranç Birliği, Bavyera Satranç Birliği ve bununla ilişkili olarak Münih Komitesi’nin görüşmeleri benden çok daha verimli sürdürebileceklerine dair bir inanç besliyordum; tüm bu kurumlar en azından oyuncuların bazı küçük modifikasyonlarla imzalamak zorunda kalacakları uygun şartları kesin olarak belirleme otoritesine sahiplerdi. Aynı zamanda tarafımca az ya da çok akla yatkın ve alışılageldik bütün şartların uygun olduğunu ve başka türlü olmuyorsa bir defa olmak kaydıyla yer değişikliğini de kabul edeceğimi ancak bunun Lasker ile maç yapmak için son şans olduğunu açıkladım.
Bunun üzerine Profesör Gebhardt görüşmeleri sürdürdü. Lasker’e yazın Münih’te benimle bir maç yapmasını önerdi. Kazanan en az 6000 Mark alacaktı. Bu tutar devamlı surette Amerikalılar ile olan ilişkilerine sözü getiren Lasker tarafından yeterli bulunmadı. Eğer maç en büyük ilginin gösterildiği ve en iyi teklifin yapıldığı yerde oynanacak olursa, ödülden bağımsız olarak 15000 Mark katılım payı -veya belki çok daha fazlasını- alabileceğini düşünüyordu. Ayrıca eğer böyle bir maçın uzunluğu tamamen belirsiz olursa maç 8 veya 80 parti sürebilirdi. Bu yüzden Lasker’e göre, kendisinin de meşguliyeti göz önüne alındığında, maçın yazın oynanması olanaksız görünüyordu. Ancak kendisi 4000 Mark ödül için benimle altı parti oynamaya -böylece eski tuhaf tasarısını yeniden gündeme getiriyordu- hazırdı.
Bu teklifi ben ve Alman Satranç Birliği’ni temsilen Profesör Gebhardt tartışılması olanaksız bularak reddetmek durumundaydık ve nihayet Lasker 19 Mayıs’ta benimle bir maç yapmaya hazır olduğunu belirtti. Şartları şöyleydi:
Ödül en az 8000 Mark olmalı.
Sekiz galibiyete ilk ulaşan maçı kazanır. Beraberlikler sayılmaz.
Maçın yeri ve zamanını ben (Lasker) belirlerim.
3 numaralı şartı şampiyona özel bir ayrıcalık olarak gördüğünü belirten Lasker, 1907 Ostende Şampiyonlar Turnuvası -ki bu unvan resmi olarak belirtilmişti- galibi olarak benim de kendisi kadar şampiyonluk unvanı için hak iddia edebileceğimi dikkate almamıştı. Ancak kendisi maçın başka yerde oynanması halinde beklediği 15.000 Mark tutarındaki pay kendisine tazmin edilirse bu ayrıcalıklı haktan feragat etmeye hazırdı. Böylece Lasker nihayet açıkça taleplerini belirtmiş oldu ve görüşmeler hız kazandı.
5 Haziran öğleden önce saat 11:15’te Profesör Gebhardt, Bay Schenzel ve Dr. Lasker maç hakkında görüşmek üzere Coburg’a, Hotel zur Goldenen Traube’ye geldiler. Profesör Gebhardt, Lasker’in taleplerine uygun bir maddi kaynağı Almanya’da bulmanın olanaksız olduğunu açıkladı. Lasker buna, yurtdışında bu paranın toplanabileceği fakat bu durumda maçın bir bölümünü yurtdışında oynamak gerekeceği şeklinde cevap verdi. Bunun üzerine Bay Schenzel benim adıma söz alarak Lasker’e benim böyle bir şeyi ailevi ve mesleki nedenler yüzünden kabul edemeyeceğimi söyledi. Bu benim tek vazgeçemeyeceğim şartımdı, diğer bütün koşullarda her türlü uzlaşmaya hazırdım. Bu yüzden tartışma son derece zorlu bir hal aldı, ancak üç saatlik bir süreçten sonra nihayet bir ölçüde tatmin edici bir neticeye varıldı. Bir tarafta Lasker ve ben, diğer tarafta Alman Satranç Birliği olmak üzere geçici bir sözleşme kaleme alındı. Esas maddeleri şöyleydi:
Dr. Lasker ve Dr. Tarrasch satrançta dünya şampiyonluğu için bir maç yapmaya hazırdır.
Sekiz galibiyete ilk ulaşan kazanır, berabereler sayılmaz. (veya 20 partide üstünlük sağlayan) Lasker’in isteği üzerine yalnız bu ikinci formülasyon geçerli olarak kabul edildi.
Katılım payı her iki usta için oyun başı 500 Mark, yani toplamda 10.000 Mark tutarındadır.
Ya galibiyet ödülü olarak 4000 Mark ödül konur ya da iki oyuncudan biri şahsen 8000 Mark sağlar.
Toplam katılım payı Alman Satranç Birliği tarafından sağlanırsa maç Alman Satranç Birliğince belirlenen yer veya yerlerde oynanır. Aksi takdirde Bay Dr. Lasker eksik tutara karşılık gelen parti sayısınca (Oyun başı 500 Mark) oyunun oynanması için birden fazla yer değişikliği yapılmaması kaydıyla başka bir yeri kendisi seçme hakkına sahiptir.
Alman Satranç Birliği dört hafta içerisinde üçüncü maddede belirtilen toplamı sağlayıp sağlayamadığını her iki ustaya da bildirmekle yükümlüdür. Eğer en az 7000 Mark sağlanamazsa sözleşme hükümsüzdür.
Maçın hayata geçirilebilmesini sağlamak adına Bay Dr. Tarrasch üçüncü maddede öngörülen katılım payından feragat etmeye hazırdır.
Maç altıncı maddede belirtilen bildirimden altı hafta sonra Alman Satranç Birliği Başkanlığınca belirlenecek olan yerde başlar.
Her hafta altı gün oynanır ve bir günde altı saatten fazla oynanmaz. Oyuncular bir saat içerisinde 15 hamle yapar. Hiçbir gün ikinci bir partiye başlanmaz.
Birkaç önemsiz yönergeyle ilgili maddenin ardından önemli bir ek madde daha geliyordu:
12- Her iki usta da altıncı maddede belirtilen bildirimin ardından bir hafta içerisinde 2000 Mark tutarında bir parayı Alman Satranç Birliği’ne ödemekle yükümlüdürler. Bu tutar eğer maç öncesinde taraflardan biri çekilirse rakibine kalır ve maçın başlangıcında Bay Lasker ve Bay Tarrasch’a geri ödenir.
Böylece maç tamamen kesinleşmiş gibi görünüyordu. Ancak şimdi ayrı ayrı bazı noktalar üzerine neredeyse iki ay süren ve maçın gerçekleşmesini birden fazla kez tehlikeye atan sıkıcı görüşmeler başlıyordu.
1905 sonbaharında yükselişte olan yeni Amerikan dehası Marshall karşısında bir maç kazandım ve ödül töreninde Lasker ve benim aramda bir maçın oynanmasında büyük etkisi olan bir konuşma yaptım. O zaman şöyle demiştim: “Bu en yeni ve en büyük başarımın ardından satranç dünyasında herhangi bir kimseyi benim üzerimde görmeme bir sebep yok. Genç Marshall’ı yenmek, yaşlı Steinitz’i yenmekten şüphesiz daha zordu. Lasker ile uygun şartlarda bir maç oynamaya hazırım ancak bunu ondan talep etmeyeceğim, talep daha az başarı ve şöhrete sahip taraftan gelmeli. Benim yirmi yıldan beri elde ettiğim başarılarım kendisininkilere en az eşit seviyededir ve iki sene önce kendisinden talepte bulunmam benim adıma geleneklere aykırı bir davranış, bir hataydı. Bu maçın gerçekleşmesi, eğer kamuoyunu ilgilendiriyorsa, satranç dünyasının sorumluluğundadır; satranç dünyası yani onun kendisini görevli addeden Almanya ve Amerika’daki temsilcileri, Alman Satranç Birliği ve Amerikan kulüpleri, uygun şartlar belirleyerek bizi bir araya getirmek hatta gerekirse bizi bir çarpışma için zorlamak istiyorlar. Neler yapabileceğimizi gördünüz, eğer siz isterseniz bir Lasker-Tarrasch maçı olacaktır.”
O zamanlar bu öneri için elverişli bir ortam var gibi görünüyordu. Coburg’dan Profesör Gebhardt, Alman Satranç Birliği’nin saygıdeğer başkanı, 24 Kasım 1905’te Amerikan satranç kulüplerinin en önemlisi olan New York’taki Manhattan Satranç Kulübü’ne bir Lasker-Tarrasch maçı ile ilgili görüşmek amacıyla bir mektup yazdı. Beş ay umarsızca bir cevap bekledikten sonra Gebhardt, 20 Nisan 1906’da Lasker’e dönerek kendisinden şartlarını belirtmesini istedi; ancak maçın benim işlerim ve ailem dolayısıyla Amerika’ya gelemeyecek olmam nedeniyle Almanya’da oynanması gerektiğini tahmin ettiğini belirtti. Bunun üzerine Lasker hemen cevap vererek benimle oynamaya hazır olduğunu ancak maçın Amerika’da oynanması gerektiğini zira sadece orada gerekli paranın bulunduğunu belirtti. Lasker o zamanlar Maroczy ile bir maç hazırlığı yaptığı için, Alman Satranç Birliği ile arasındaki görüşmeler kısa bir zaman sonra sona erdi ve aramızdaki maç yine –ad Kalendas Graecas– çıkmaz ayın son çarşambasına kalmış gibi görünüyordu. Bu arada tüm satranç dünyasının bizim aramızdaki rekabetin bir karara bağlanmasına yönelik ilgisi daha da yoğun bir hal almıştı ve bu ilgi Lasker 1907 baharında Marshall’a karşı tıpkı benim gibi parlak bir zafer kazanınca ve aynı yaz ben Ostende Şampiyonlar Turnuvası’nda birinci sırayı elde edince en yüksek seviyeye ulaştı. Böylece resmen dünya şampiyonluğu için Lasker’e denk bir rakip olarak tanınır oldum ve artık ikimizin arasında bir maç oynanması gerektiğine dair herhangi bir şüphe kalmadı, bu maç satranç dünyasının isteği ve başlıca meselesi haline gelmişti.
Görüşmelerin yeniden başlaması için elverişli bir olanak, Lasker’in dışarıda geçirdiği dört yılın ardından Eski Dünya’yı tekrar ziyaret ettiği Şubat 1908’de ortaya çıktı. O zaman Berliner Lokalanzeiger’de şöyle yazmıştım:
“Dr. E. Lasker kısa bir süreden beri İngiltere’de bulunmaktadır ve bir Orta Avrupa turnesi yapmayı düşünmektedir. Şimdi uzun zamandır beklenen Lasker – Tarrasch Maçı’nı nihayet hayata geçirmenin tam vaktidir. Eğer satranç dünyası bu maça dair daha önce dört bir taraftan belirtildiği gibi bir ilgiye sahipse gerekli parayı sağlayarak bu maçın gerçekleşmesini sağlamalıdır. Benim şartlarım şunlardı: galip için hatırı sayılır bir ödül, 4000 Mark civarı, mağlup için yine kabul edilebilir bir teselli ödülü, 2000 Mark civarı. Zaman: Bu yılın yaz ayının ortası. Yer: Almanya’nın herhangi bir kenti, benim yüzümden Nürnberg harici bir yer olmalı ancak bu Berlin de olmamalı, buna karşın belki Alman Satranç Birliği’nin bu seneki yeri Düsseldorf olabilir. Alman Satranç Birliği’nin üst yönetimi halihazırda uzun zamandır buna benzer bir planı düşünmektedir. Tek şartım, fakat önemli bir şart, maçın tek bir şehirde oynanıp bitirilmesi ve önceki Lasker – Marshall Maçı gibi durmadan şehir şehir gezilmemesiydi çünkü böyle gereksiz yere harcayacak bir zamanım yok. Dört veya en fazla altı hafta her maç gibi bu maç için de tamamen yeterli olmalı. Alman Satranç Birliği’nin halihazırdaki başkanı Coburg’tan Bay Profesör Gebhardt bu maçın gerçekleşmesiyle birlikte Almanya’da satranç kültürünün yükseltilmesine dair birçok büyük hizmetini adeta taçlandırmış olacaktır.”
Ancak bu öneri Ren Bölgesi satranç çevrelerinde kendine filizlenecek verimli bir toprak bulamadı. Buna karşın benim daha önce hiç düşünmediğim -utancımı burada itiraf etmeliyim- başka bir şehir sazı eline aldı. Bavyera Satranç Birliği Başkanı Nürnberg’ten Bay Schenzel ile birlikte, meseleyi yeniden harekete geçiren ve Bavyera’nın başkent belediyesinin bu girişim için alakadar olmasını sağlayan Münihli satranç dostları oldu ve böylece Münih şehri Lasker ve beni surları içerisinde maç yapmaya ve satrançta dünya şampiyonluğu unvanı için çarpışmaya davet etti.
Tarih 15 Mart’ı gösteriyordu, bir Pazar günüydü. Birçok dostumla beraber bir öğleden sonra kahvesi içiyordum ve önümüzdeki turnuvalardan birine katılıp katılmamam gerektiği sorusuna dair konuşuyordum. Uzun mülahazalardan sonra Lasker ile olan maç adeta bağnazca bir istekten öteye geçmeyecek gibi göründüğü ve yıl içerisinde en azından bir defa satrançla meşgul olmak istediğim için bu soruyu katılmak yönünde cevaplamaya karar vermiştim. Tam o esnada telefon çaldı ve Bay Schenzel beni mutlu eden sürprizi paylaşarak Münih şehrindeki dostlarının Lasker ve beni maç için Münih’e davet ettiklerini ve bunun için bir ödül sağlayacaklarını söyledi. Bu tabii ki daha önce üzerinde anlaşılan bütün planları rafa kaldırdı. Birkaç gün sonra sevinçle aşağıdaki onur verici yazılı davetiyeyi aldım:
“Pek saygıdeğer Bay Dr. Tarrasch!
Bavyera Satranç Birliği’nce eğer mümkünse satranç ustası Dr. Lasker ile sizin aranızda oynanması yıllardır beklenen maçı Münih 1908 Fuarı vesilesiyle burada oynamanıza dair bir istek dile getirilmiştir.
Bu fuar şehrin zaten Alman Alplerinin önündeki konumu ve sanat hazinelerince zenginliği nedeniyle oldukça gelişmiş yabancı trafiğini daha da artıracak ve öngörüldüğü üzere hatırı sayılır derecede İngiliz ve Amerikalıyı buraya çekecek, dolayısıyla tam da bu yıl Münih herkesçe merakla beklenen maça ev sahipliği yapmak için en uygun yer. Maçınızın önemine yakışır şekilde Münih şehrindeki dostlarımız eğer maç şehrimizde gerçekleşirse kazanana 1000 Mark değerinde sanatkarane bir onur ödülü ithaf etmek istiyorlar.
Eğer Bay Dr. Lasker ile maçı Münih’te oynama hususunda anlaşırsanız ve bize sizi en derin saygılarımızla buraya davet etmek için müsaade ederseniz bunu bir onur olarak addedeceğiz.
En derin hürmetlerimizle!”
I. Başkan Dr. von Borscht, I. Belediye Başkanı Münih 24 Mart 1908
Maçın organizasyonu için Münih’te bir komite kurulurken sözcüsü Bay Schenzel o sıralarda (Nisan) Londra’da bulunan Lasker ile görüşmeleri enerjik bir şekilde ivedilikle eline aldı. Schenzel, Lasker’e Berliner Lokalanzeiger’de belirttiğim şartlarımı sundu ve kendisinin önerilerini rica etti. Lasker şartlarının şunlar olduğunu açıkladı:
“Ya toplam ödül olarak 8000 Mark için oynanır ya da kazanan için en az 4000 Mark ödül konur; yer seçme hakkı bana aittir ve ben de nerede daha iyi teklif yapılırsa orada oynarım.”
Benim şartlarım da göz önüne alındığında maç tamamen olanaksız gibiydi. Buna karşın Lasker 4000 Mark ödül için benimle altı parti oynamaya hazır olduğunu belirtti. Bay Schenzel, kendi şartları ile benim şartlarım arasında finansal olarak fark bulunmadığına Lasker’in dikkatini çekip bir kez daha ayrıntılı önerilerde bulunmasını rica ettiğinde, Lasker diğer şehirlerden de maçın bir bölümünün kendilerinde oynanması karşılığında para elde edilebileceğine ve bu miktarın toplam 25000-30000 Mark tutarına ulaşabileceğine inandığını belirterek cevap verdi. Münih şehrinin davetinin kendisini onurlandırdığını ancak meseleyi pratik olarak değerlendirmek ve benim teklifimi kesin olarak geri çevirmek zorunda olduğunu söyledi. Böylece Bavyera Satranç Birliği’nin çabaları sonuçsuz kaldı.