J’accuse!

J’accuse!

Zola değil, Dr. Tartakower de, R. Spielmann’dan

Pek saygıdeğer Bay Dünya Şampiyonu Dr. Alekhine!

Herhalde benim yüce dünya şampiyonluğu tahtının bile önünde eğilmek bilmeyen pervasızlığıma şaşıracaksınız. Ama suçluyorum! Elbette bir satrançsever olarak sadece derin bir saygı ve takdir beslediğim dahiyane oyununuzu değil. Hayır, suçlamam dünya şampiyonu Dr. Alekhine’e yönelmiyor, suçlamam meslektaşım Dr. Alekhine’e. Çünkü satranç olarak bize üstünlüğünüz aşikâr da olsa biz sizin meslektaşınızız ve öyle kalacağız, ölümsüz yaratınız için nihayetinde bize ihtiyacınız var. Bir atasözü şöyle der: “Zenginlik şahane bir bıçaktır, ama onu ekmeği bölmekte kullanmalı, yaralamakta değil”. Selefleriniz Steinitz, Lasker ve Capablanca bu öğüde sadık kaldılar ve üst düzey turnuvalardaki genel şartların daha iyi hale gelmesini sağladılar. Eğer şimdi sizin elinizdeki dünya şampiyonluğu denen keskin silahı hangi amaçlara yönelik kullandığınızı sorgularsam bunun için bana kızamazsınız. Beni yanlış anlamayın, mesleki bir kıskançlıkla konuşmuyorum. Sizin yeterince zorlu bir mücadeleyle kazanılmış hakkınızı tartışacak son kişiyim. Her alanda en yüksek düzeydeki başarılar özellikle övülür, bu neden satrançta da böyle olmasın? Ancak siz San Remo 1930 ve Bad Bled 1931’de ekstra katılım payının yanı sıra özel şartlar da koydunuz ve böylece Capablanca’yı bu turnuvalara katılmaktan fiilen menettiniz. Tabii ki Capablanca’yı doğrudan geri çevirmediniz, bunun için çok daha gizli kapaklı bir yol seçtiniz. Ancak bu, meselenin bu işi iyi bilen bendenizin görebildiği içyüzünü değiştirmiyor. Capablanca New York 1927’deki ezici zaferinin cezasını böyle ağır bir şekilde mi çekmeli?

Rudolf Spielmann

Ama geçmişi bırakalım ve en iyisi sizin ve Capablanca’nın ardından günümüzün en başarılı ustası denilebilecek meslektaşınız Nimzowitsch’ten bahsedelim. Londra 1932‘ye veya şimdi Bern’e bir davet almaması dikkat çekici değil mi? En azından sizin için Nimzowitsch’e bir davet yollamak kolay olurdu. Bir Dr. juris -hukuk doktoru- olarak dolus eventualisi mutlaka bilirsiniz. Bu da yetmedi, bu sadece dağ havasında serpilebilen yoksul kemancı da sizin için istenmedik bir rakip olmuşa benziyor. Yoksa iki aydan fazla bir süre önce kurallara uygun bir şekilde -her ne kadar bağlayıcı bir biçimde olmasa da- konaklamama dair aldığım direktifin ardından Bern Yaylası’ndan aniden uzaklaştırılmam başka nasıl açıklanabilir? Bern’deki komite sizin sonradan onayınızla bir uluslararası ustanın fazlalık haline geldiğini dayanak gösteriyor. İtibarınıza şapka çıkarıyorum! Ama dünya şampiyonluğunun gücünden başka dünya üzerindeki hangi kuvvet İsviçre Satranç Derneği’nin yedi yerine altı uluslararası ustayı kabul etmesini engelleyebilirdi? “İsviçre Ordusu” bu durumda dokuz adama düşecekti belki ama bu da İsviçre Şampiyonası’nın yapılması için tamamen yeterli olurdu. Benim sevgili dünya şampiyonum, rakiplerinizi pataklamaya devam ediniz ve bütün satranç dünyasını büyüleyecek daha birçok büyük işler başarınız; yalnız komutanlık taslamayı bırakınız. Değilse size Marco gibi Eski Ahit’ten Hoşea Peygamber’in sözleriyle seslenmek zorundayım: “Rüzgâr ektiler, fırtına biçecekler”.  Sabrımız doldu taştı, okyanusun bu ve öte tarafında dünya şampiyonunun diktatörlüğüne karşı çıkan sesler giderek artıyor.

Rudolf Spielmann

Wiener Schachzeitung 1932, 10. Sayı


Notlar

1. “bu sadece dağ havasında serpilebilen yoksul kemancı”: Spielmann, Avusturya Alplerindeki bir dağ kasabası olan Semmering’te 1926 yılındaki zaferine atıfta bulunuyor. “Yoksul kemancı” ise Grillparzer’in “Der arme Spielmann”, “Yoksul Çalgıcı” oyununa bir gönderme

2. “İsviçre Ordusu” bu durumda dokuz adama düşecekti belki ama bu da İsviçre Şampiyonası’nın yapılması için tamamen yeterli olurdu”: Bern 1932 değişik bir formatta oynanmıştı, Alekhine, Flohr, Euwe, Mir Sultan Khan, Bogolyubov ve Bernstein’a 10 İsviçreli oyuncu eşlik ediyordu ve bu oyuncular aynı zamanda İsviçre şampiyonu olabilmek için oynuyordu. Turnuvada 7. olan Hans Johner İsviçre şampiyonu olmuştu.

3. “Marco gibi”: Spielmann, Georg Marco’nun yine Wiener Schachzeitung’ta (1906, Sayı 1-2) Tarrasch’a aynı sözlerle seslendiğini hatırlatıyor.