Szymon Winawer ve Diş Ağrısıyla Gelen Zafer

Varşova’dan büyük bir gecikmeyle gelen üzücü bir haber var, Simon Winawer, satranç ustalarının Nestor’u, birkaç ay önce vefat etmiş. 6 Mart 1837’de Varşova’da doğan Winawer böylece neredeyse 83 yıllık bir ömrü noktalamış oldu. Zamanında dünyanın en büyük oyuncuları arasındaydı.

Uluslararası satranç çevrelerine ilk girişi ilginç koşullar altında oldu. 1867 senesinde Paris’e işleri için geldi ve orada yaşayan gençlik arkadaşı ve satranç ustası Rosenthal’dan büyük bir satranç turnuvasının başlayacağını öğrendi. Onun Varşova’nın en iyi oyuncularından biri olduğunu bilen Rosenthal’in tavsiyesiyle turnuvaya katılmak için başvurdu, bazı tereddütlerin ardından turnuva komitesince başvurusu onaylandı ve Winawer herkesi şaşırtarak turnuvada ikincilik ödülünü kazandı. 11 yıl sonra Paris yine şan kazandığı şehir oldu. 1878 Turnuvası sonlandığında deha sahibi Zukertort ile birlikte zirvedeydi ve yalnızca rakibine eşitlik bozmada kaybettiği için -bir kez daha- ikinci oldu. 1881’de Berlin’de Blackburne ve Zukertort’un arkasında Çigorin ile birlikte 3-4. sıraları paylaşarak çok güzel bir başarıya imza attı. Fakat hayatının en büyük başarısını çift tur döner sistem oynanan ve çok kuvvetli isimlerin yarıştığı Viyana 1882’de elde etti ve beraberlikle sonuçlanan bir eşitlik bozma mücadelesinin ardından Steinitz ile 1-2. sıraları paylaştı. Satranç kariyerindeki bir başka parlak sayfayı da zaferle ayrıldığı 1883’teki Nürnberg Turnuvası oluşturur. Bu turnuvadan sonra birinci sınıf başarılar elde edemedi, gerçi büyük turnuvalara nadiren katıldığını da söylemek gerekir. Fakat her zaman, katıldığı son turnuva olan Monte Carlo 1901’de bile, parlak ve korkulan bir oyuncuydu.

Szymon Winawer (1838-1919) vodka fabrikatörü zengin bir ailenin oğluydu

Oyun tarzı olarak belirgin bir şekilde bir taktisyendi, kurnaz, kıvrak zekalı, tuzak ve aldatmaca konularında sınırsız bir yaratıcılığa sahip ve mükemmel bir oyunsonu uzmanı. Oyun idaresinin stratejik yönü satranç yeteneğinin görece zayıf noktasını teşkil ediyordu ve bugünlerde olduğu gibi bilimsel metodun ağırlıklı bir rol oynamadığı satranç sanatının romantik çağında yaşadığı için şanslıydı.

Winawer, Varşova’nın önde gelen bir Yahudi ailesine mensuptu ve satranç gezileri ile arada sırada Berlin’de uzunca kalışlarını saymazsak her zaman memleketinde yaşadı. Varşovalı satranç dostlarının buluşma noktası olan “Café Semadeni”yi ömrünün sonuna kadar düzenli olarak ziyaret etti. Arkadaş canlısı, sempatik ve kalbinin iyiliği yüzünden okunan ihtiyar Winawer, herkesçe seviliyordu. Esprili fakat incitici olmayan konuşma yeteneği onu eğlenceli ve etrafına neşe saçan bir topluluk insanı yapıyordu. Hem satranççı hem de insan olarak keskin hatlarla çizilesi bir şahsiyetti.

Cafe Semadeni, Büyük Tiyatro binasında yer alan ve 19.yüzyıl sonu Varşova entelijansiyasının uğrak durağı olan bir cafe ve pastane idi, satranççılar da burada buluşuyorlardı. Diğer önemli müdavimleri arasında Leh edebiyatının en büyük isimlerinden Boleslaw Prus’u gösterebiliriz.

Bu vesileyle artık 78 yaşındaki Blackburne’ün yaşayan en yaşlı satranç ustası olarak kaldığını da belirtelim, kendisi halen hem bedenen hem de zihnen tamamen çevik bir durumda ve sık sık simultane gösterileri de veriyor.

Deutsche Schachzeitung, 1920 Şubat Sayısı

Diş Ağrısıyla Gelen Zafer: Nürnberg 1883

Son olarak Winawer’in kazandığı Üçüncü Alman Satranç Kongresi kapsamında düzenlenen 1883 Nürnberg Turnuvası’ndan bir oyuna bakalım. İşin ilginci katıldığı ilk turnuva 1867 Paris’te olduğu gibi Winawer bu turnuvaya bir tesadüf eseri katılmış! Hoffer’in Chess Monthly’de aktardığına göre Hamburg’tan Viyana’ya trenle gitmekte olan Winawer yolda diş ağrısının tutması nedeniyle Nürnberg’te trenden inmek zorunda kalır. Tren istasyonundan şehre yürürken sokakta tesadüf eseri Mason’a rastlar ve Mason hem onu bir diş hekimine götürür hem de organizasyon komitesine Winawer’in Nürnberg’te olduğuna dair haber salar. Komite üyeleri Viyana’ya gitmek için trene binmeye hazırlanan Winawer’i yalvar yakar kalıp turnuvaya katılması yönünde ikna etmeyi başarırlar ve üstüne üstlük bunun sonrasında Szymon Winawer (Lehlerde “Simon” ismi “Szymon” olarak yazılıp Şımon diye okunuyor) bir de turnuvayı kazanır! Şurası da bir gerçek ki bu öyküye ne Deutsche Schachzeitung’ta ne de Schallopp’un yazdığı turnuva kitabında rastlayabiliyoruz, öte yandan Hoffer’in makalesi 1883’te yayınlandığına göre öykünün doğruluğundan şüphe etmeye de gerek yok gibi görünüyor.


Şimdi isterseniz bu güzel anekdotun iki kahramanı James Mason ve Szymon Winawer arasındaki oyunu inceleyelim:

Faydalanılan Kaynaklar

Ben Winawer ile ilgili hikayelere Jimmy Adams’ın Rusçadan çevirip derlediği ve düzenlediği “Mikhail Chigorin: The Creative Genius” kitabında rastladım ancak diş ağrısıyla ilgili olan öykü için bu yazı çok daha açıklayıcı ve güzel. Okumanız tavsiye edilir:

“The Winner Had a Toothache”
http://www.chessarch.com/archive/0033_Nuremburg/index.shtml