Alman satranç tarihçisi ve yazarı Ludwig Bachmann satrancın erken dönem tarihinin yanı sıra Steinitz, Anderssen ve Pillsbury monografileri ile de uğraşmış devrin en üretken satranç yazarlarından biridir. Pillsbury monografisine Amerikalı ile benzer bir şekilde erken yaşta vefat etmiş bir başka yıldız Charousek hakkında da kısa bir bölüm ekleyen Bachmann, Macar yıldızın hayatını kısaca özetleyen bir girizgahtan sonra partilere geçer. Bu giriş yazısı bazı hatalar barındırmasına karşın hem Charousek’in hayatını özetlemesi hem de fazla bilinmeyen bir satranç ustası olan Vincenz Grimm’in kendini İstanbul’da bulmasının öyküsünü içerdiği için önemli ve okunmaya değer. (Ufak bir not: bazı Almanca-Macarca yazım, yer ismi ve özel isim yazımları vs farklılıklarını metinde olduğu gibi bıraktım, örneğin Forgacz = Forgacs gibi) Tabii Charousek’in hayatını daha kapsamlı ve de herhalde biraz daha doğru bir şekilde öğrenmek için Çaruşin’in “Chess Comet Charousek” (Satranç Kuyrukluyıldızı Charousek) kitabına da mutlaka bakmak gerekiyor.
Rudolf Charousek
“Charousek 19 Eylül 1873’te Prag yakınlarındaki Klein-Lometz’te doğdu. Dil ve terbiye bakımından bir Macar olarak yetişmesi için Charousek 5 yaşındayken ebeveynleri bir Macar bölgesi olan Gömör’deki Pelsöcz’e yerleşti. Satranç ile 1889’da liseye gittiği Miskolcz’ta tanıştı, 1891’de hukuk okuduğu Kaschau’da gelişimine devam etti ve kısa zamanda gayretli oyunu ve ayrıntılı teorik incelemeleriyle satrancını o kadar ilerletti ki kabiliyetli bir oyuncu olan Profesör Exner’e bir maçta 9:1 üstünlük sağladı.
Charousek’in Macar topraklarında hızla kuvvetlenmesi Macar satranç hayatının önceki on yılda gösterdiği ilerlemeyle açıklanabilir, bu ilerleme esas olarak Budapeşte Satranç Kulübü’nün çabaları ve bu çabalar sayesinde hayata geçen ulusal turnuvalar sayesinde olmuştur. Macaristan daha önce de birinci sınıf oyuncular çıkarmıştı, sadece Arad’tan Makovetz, Groß Becksereck’ten Dr. Noa ve daha da öncesinde Gunsberg, Max Weiss ve Hoffer’i -üçü de Macar olarak doğmuştur- hatırlamak yeterlidir. Bunlara daha 1843’te Café de la Régence’ın St. Amant liderliğindeki Fransız ustalarına karşı yazışmalı partide aldıkları galibiyetle Macar satrancına nam kazandıran Grimm, Szen ve Löwenthal üçlüsünü de eklemek gerekir.
Macar satrancının bu ilk şanlı dönemi çok uzun sürmemişti zira bu bahsettiğimiz muzaffer üçlü 1849’daki Macar Ayaklanması -ve sonrasında ayaklanmanın bastırılması- yüzünden dağılmıştı. 1840’tan beri Peşte’de kitapçı olarak çalışan Vinzenz Grimm, ateşli bir vatanseverlikle ayaklanmaya angaje olmuş ve devlet matbaası müdürü olarak önemli hizmetlerde bulunmuştu. Macar ordusu yenildiğinde Grimm, Kossuth ile birlikte Türk sınırını geçerek kaçtı. Türk ordusuna yarbay rütbesinde katılan Grimm maaşını alamadığı için Konstantiniyye’de çizer olarak güçlükle ekmeğini kazanmak zorunda kalmıştı, ne atı ne de kılıcı vardı. 1869’da unutulmuş olarak vefat etti. Joachim Löwenthal da Grimm gibi yurtdışına göç etmeyi tercih etti, önce Amerika’ya ardından da 1851’de, Staunton’ın çekilmesinin ardından bilindiği üzere satranç çevrelerinde etkili bir konum elde etmeyi bildiği İngiltere’ye gitti. Löwenthal 20 Temmuz 1876’da Hastings yakınlarındaki St. Leonard’ta öldü. Grubun üçüncüsü Joseph Szen iki yoldaşından önce, daha 1857’de, Peşte’de hayatını kaybetmişti. 1851’de Londra Turnuvası’nda başarıyla oynamış ve Horwitz’i yendiği gibi Anderssen’e karşı da iki parti kazanmıştı. Szen daha 1836’da Paris’te Labourdonnais ile boy ölçüşmüş, piyon ve iki hamle önde başladığı 25 partiden 13’ünü kazanmayı başarmıştı. Bir Berlin ziyaretinde -Nisan 1839- elde ettiği skorlar ile, Bledow’a karşı 1:1 ve von der Lasa’ya karşı 2:1, gücünü kanıtlamış buna karşın Bilguer ve Mayet’e kaybetmişti. Szen’in çağdaşı kuvvetli bir oyuncu da 15 Temmuz 1893’te Peşte’de ilerlemiş yaşta vefat eden besteci Franz von Erkel idi. (Doğumu: 7 Kasım 1810, Gyula)
Fakat Charousek ve Maroczy’nin şanı bütün bu büyük isimlerinkini fazlasıyla geçti ve onlara bugünlerde oldukça fazla sayıda kuvvetli satranççı eşlik ediyor, bunların arasında Forgacz, Exner, Gajdos, Szekely, Renyi ve Barasz öncelikle zikredilmesi gereken isimler ki bu satranççıların hepsi Macar satrancına yeni şerefler kazandırmaya yardım etmek için ciddi olarak çaba sarfediyorlar.
Charousek 1896 Nürnberg Turnuvası’na Maroczy’nin tavsiyesi üzerisine alınmıştı, her ne kadar Charousek bu turnuvada ödül alamadıysa da yüksek kabiliyetlerini Lasker, Janowski, Blackburne, Showalter ve Walbrodt’u yenerek gösterdi. Aynı yıl Peşte’deki turnuvada -birincilik için oynanan eşitlik bozma maçında Çigorin’e 1:3 kaybetmesinin ardından- ikinci olmasının da gösterdiği gibi oyun kuvveti önemli ölçüde aşama kaydetti. Ocak 1897’de Centrum Satranç Kulubü’nün düzenlediği ustalar turnuvası için Berlin’e davet edildi ve ikinci sırayı elde etti. Aynı yılın sonbaharında Berlin’de düzenlenen uluslararası ustalar turnuvasına katıldı ve 14,5 puanla ilk sırayı elde etme talihine erişti.
Şubat 1898’de Peşte’de Maroczy, Exner ve Havasi ile sıkı bir mücadeleden sonra birinci olduktan sonra, hastalığının ilk izleri kendini göstermeye başladı. Bu yüzden Viyana Turnuvası’na çok istese de katılamadı. İyileşmiş gibi göründüğü zaman kendini 10,5 puanla Cohn ve Çigorin ile birlikte 2-4. sıraları paylaştığı Köln’deki turnuvada buldu. (Ağustos 1898) Bu, son satranç başarısıydı. Sağlığı bu noktadan sonra yavaş yavaş ama sürekli bir şekilde bozuldu ve çok erken bir yaşta kara toprak satrançseverlerin kendisinden birçok büyük başarılar beklediği genç ustanın üzerini örttü.
18 Nisan 1900 Çarşamba günü, satranç dünyasının kendisinden yana büyük umutları olan genç satranç ustası Rudolf Charousek, Peşte yakınlarındaki Nagy Teny’de, 1,5 yıldan beri kendisini ciddi satranç oynamaktan alıkoyan bir akciğer hastalığına yenik düştü.
Charousek’in satranç başarıları tek tek eklenen tablolardan görülebilir. Nürnberg Turnuvası’nın tablosu Pillsbury’nin hayat hikayesi kısmında bulunabilir ki iki genç dahi ustanın Nürnberg’te birbirlerine karşı oynadıkları oldukça canlı parti de aynı bölümde yer alıyor.
29 Eylül 1907’de Teteny Mezarlığı’nda çok erken bu dünyadan ayrılan merhum için Budapeşte Satranç Kulübü’nün birçok üyesi ve yöresel kulüplerin temsilcilerinin katıldığı bir anma töreni düzenlendi. Charousek’in hayranlarının diktiği mezar taşının yanında Budapeşte Satranç Kulübü’nün başkanı S. Schuster merhum genç ustanın dahice oyununu övdüğü ve anavatanına kazandırdığı şeref için müteşekkir olduğunu belirten coşkulu bir anma konuşması yaptı. Merhumun dostu ve başarılı rakibi Geza Maroczy’nin de katıldığı seremoninin ardından Charousek’in fikren zengin oyun tarzına dair birçok ateşli konuşmanın yapıldığı bir ziyafet düzenlendi.
Maalesef Charousek’in gençlik yıllarından çok az parti kalmıştır. Bulabildiklerimi okurun bilgisine sunuyorum. Turnuva partilerinden sonuca bakmaksızın oyun tarzını karakteristik bir şekilde gösterenleri seçtim.
Okuyucular bu partilerde Charousek’in oyununda daha tamamen gelişmemiş ve tam olarak kendisini gösterdiğinde bazı güzel ve ezici başarılar getirmiş bir gücün gizli olduğunu göreceklerdir.
Bu yükselen yeteneğe erken bir son biçilmesinden sadece üzüntü duyabiliriz, fakat bu kadar erken kaybettiğimiz bu yeteneğin ne kadar gerçek ve kuvvetli bir yetenek olduğunu okuyucuların şüphesiz zevkle inceleyecekleri bu kitaptaki partiler kanıtlıyor.”
Bachmann,L. Pillsbury und Charousek, C. Brügel und Sohn. 1914
Son olarak Macar yıldızın şampiyon Lasker’i nasıl alt ettiğine bir bakalım. Her ne kadar Lasker bu oyundan önce turnuva birinciliğini garantilemiş de olsa şampiyon unvanına sahip bir oyuncu olarak, hele ki o yıllarda, tura ciddiyetsiz bir şekilde çıkması beklenemezdi, dolayısıyla bu özel durum Charousek’in zaferini asla küçültmemeli:
Vincenz Grimm’in Osmanlı Günleri
Grimm’in Osmanlı serüvenine gelince Almanca Wikipedia burada Bachmann’a göre daha doğru bilgiler sunuyor gibi görünüyor:
“Devrimin bastırılmasından sonra Grimm aralarında Kossuth’un da olduğu birçok mülteci ile Osmanlı İmparatorluğu’na gelir. İstanbul’daki hükümet sığınma hakkı vermiştir ve mültecileri Avusturya’ya teslim etmemek için ayak diremektedir. Kossuth ve Szemere de dahil olmak üzere birçoğu kısa bir süreden sonra kendilerini kabul eden başka ülkelere giderler. Buna karşın Grimm, kurtuluşunun ardından Türkiye sürgününde kendine yeni bir hayat kurmaya karar verir. Burada çokça bahsedilen dil yeteneği de yardımına koşmuştur.
Grimm Türkiye’de en başından itibaren satranç oynamayı bırakır. Daha sonra İslam’a ihtida etmiş ve Mustafa Bey ismini almış olmalı. Çizim yeteneği kısa sürede Osmanlı makamlarının dikkatini çeker. Neredeyse yirmi yıla yakın bir süre Halep’teki Osmanlı genel karargahına bağlı harita dairesinde yüksek rütbeli bir subay olarak çalışır. Öyle görünüyor ki birkaç yıl çalıştıktan sonra mesaisi, İstanbul’a geri taşınmasına izin verir. İstanbul’da Türk ordusunun harita arşivinde çalışan Grimm büyük olasılıkla özel yetenekleri dikkate alınarak Osmanlı banknotlarının basımında da görevlendirilmiştir. Ek iş olarak özel öğretmenlik de yaptığı Pera mahallesinde, bir otel odasında yaşamaktadır.
Grimm, 1868’de Avusturya ve Macaristan’ın eşit bir statüye kavuşmasının ardından Peşte’ye geri döner…”
Acaba Grimm o yıllarda İstanbul’da satranç oynayacak kendi seviyesinde bir rakip bulabilmiş miydi maalesef bununla ilgili bir bilgi yok. Yine de aşağı yukarı 1830’da başlayan Avrupa imparatorluklarındaki milliyetçi ayaklanmaların Osmanlı İmparatorluğu’nu mülteci akınları sayesinde insan kaynağı açısından nasıl zenginleştirdiğine dair güzel bir örnek.
Grimm’den maalesef elimize ulaşan fazla parti yok ama Bachmann’ın yazıda bahsettiği yazışmalı partilerden birine bir göz atarak yazıyı noktalayalım:
Kaynaklar
Seite „Vincenz Grimm“. In: Wikipedia, Die freie Enzyklopädie. Bearbeitungsstand: 8. Februar 2020, 14:57 UTC. URL: https://de.wikipedia.org/w/index.php?title=Vincenz_Grimm&oldid=196627366 (Abgerufen: 19. Juni 2020, 19:51 UTC)
Bachmann,L. Pillsbury und Charousek, C. Brügel und Sohn. 1914