Üçüncü bölümde Niemzowitsch’in satranç tarihi açısından büyük önem taşıyan 1913 tarihli “Entspricht Dr. Tarraschs “Die moderne Schachpartie” wirklich moderner Auffassung?” başlıklı makalesine bakmıştık. Wiener Schachzeitung’ta yayınlanan makaleye Dr. Tarrasch -en azından erişebildiğim kaynaklar çerçevesinde- doğrudan bir karşılık vermez ancak dolaylı olarak intikamını alma yolunu seçer.
Yine aynı yıl Wiener Schachzeitung’un Mayıs-Haziran sayısında Dr. Tarrasch imzalı ilginç bir yazı yayınlanır: “Eine wichtige Endspielregel in Frage gestellt” (“Sorgulanan önemli bir oyunsonu kuralı” diye çevirebiliriz). Deutsche Schachzeitung’un Nisan sayısında Gorowski-Lenz yazışmalı partisinin finali, A. Lenz’in notlarıyla yayınlanmıştır ve Lenz Dr. Tarrasch’tan şikayetçidir! Parti devam etmekteyken Dr. Tarrasch’ın “Analytische Untersuchungen über Turmendspiele” (“Kale oyunsonları hakkında analitik incelemeler”) başlıklı incelemesini okuyan Lenz Tarrasch’ın kalelerin geçer piyonların arkasında yer alması gerektiği şeklindeki öğüdüne sadık kalarak söz konusu diyagramda büyük bir hata yapmıştır:
Bu elbette absürt “suçlama”yla Tarrasch bütün yazı boyunca dalga geçer ve aslında “Untersuchungen über Turmendspiele”nin yayınlanmasından sonra birçok okur mektubu aldığından bahsederek başka bazı diyagramlar verir:
Ve son olarak bariz bir şekilde Nimzowitsch’e gönderme yaparak bir taşla iki kuş vuran
Bay Stupidowitsch (Aptaloviç)1…Kg6 oynayan Stupidowitsch, Tarrasch’a eğer biri böyle yanlış yola sevk eden kurallar koyuyorsa kitap yazmayı tamamen bırakması gerektiğini ve bir üniversite profesörünün benzer bir durumda ders verme izninin –venia legendi– elinden alınacağını “yazar”. Doktor aynı anda hem Lenz hem de Nimzowitsch ile alay etmenin zekice bir yolunu bulmuştur.
Yine aynı sayıda Semyon Alapin, kendisini makalesinde öven Nimzowitsch’e teşekkür ederek başladığı yazısında hem Tarrasch’ı hem de Nimzowitsch’i eleştirir. Nimzowitsch Alapin’e cevaben bir yazı daha yazdığı gibi kendi satranç anlayışını açıklamak için “Das neue System” (Yeni Sistem) adını verdiği bir çalışma kaleme alır ki bu zaten sonradan “Mein System”e dönüşecektir. Wiener Schachzeitung’ta Ekim-Kasım 1913’ten itibaren tefrika edilen “Das neue System”i burada çevirmeye gerek yok, meraklısı dilimize “Benim Sistemim” olarak çevrilen kitabı okuyabilir.
İkilinin tahta başında bir sonraki karşılaşmaları St. Petersburg 1914’te olacaktır. Capablanca ve Lasker’in büyük birincilik mücadelesine sahne olan turnuva bilindiği gibi iki aşamalı düzenlenmişti: Lasker, Capablanca, Alekhine, Rubinstein, Bernstein, Marshall, Tarrasch, Nimzowitsch, Janowski, Gunsberg ve Blackburne’ün katıldığı döner sistem “genel turnuva” ve genel turnuvada ilk beş sırayı elde eden oyuncuların çift tur döner sistem üzerinden oynayacağı final aşaması. İlk beşin sıralaması final turnuvasında elde edilen puanlar genel turnuvada alınan puanlara eklenerek oluşturulacak tabloya göre belirlenecekti.
Genel turnuvayı 6,5/10 gibi oldukça iyi bir skorla Kübalı fenomen Capablanca’nın 1,5 puan arkasında ezeli rakibi Lasker ile 2-3. sıraları paylaşarak bitirmeyi başaran Dr. Tarrasch böylece final aşamasına kalırken Nimzowitsch ise tek galibiyetini turnuva sonuncusu emektar Gunsberg’e karşı alarak 4 puanla 8. sırada kalmış ve hayal kırıklığı yaratmıştır. Dr. Tarrasch turnuva kitabında hasmını iğnelemekten kendini alamaz:
“…Ondan sonra büyük bir farkla geriden, şüphesiz iyi bir oyuncu fakat bir büyükusta turnuvası için biraz fazla zayıf olan Niemzowitsch gelmektedir…”
İkilinin arasındaki parti ise elbette Tarrasch’ın çift fil fedası nedeniyle satranç literatürünün en bilinen oyunları arasına girmiştir. Bu partiye turnuva kitabından Dr. Tarrasch’ın yorumlarıyla bir bakalım:
Böylece savaş başlarken ikili arasındaki mücadelede Tarrasch bir adım önde gibi görünmektedir. Savaş yıllarında bir oğlunu cephede (Fritz) diğerini de bir kazada (Hans Richard) yitiren Tarrasch -üstelik en küçük oğlu da 1912’de intihar etmesine karşın- yine de güçlü karakteri sayesinde yıkılmamış ve eski kuvvetinde olmasa da oynamaya devam etmiştir. Tarrasch ilerleyen yaşıyla birlikte yavaş yavaş sahneden çekilirken savaş başladıktan sonra Danimarka’ya göç eden Nimzowitsch 1920’li yıllarda şampiyonluk adaylarından biri haline gelecektir. Nitekim ikili arasında o zamana kadar eşit giden skor savaştan sonra Nimzowitsch’in oyun gücünü kaybetmeye başlayan Doktor’a karşı aldığı galibiyetlerle Rigalı satranççı lehine değişir. Bir yandan da teorik tartışma devam etmektedir; “Mein System” 1925’te, Dr. Tarrasch’ın “Das Schachspiel” (Satranç) isimli ders kitabı niteliğindeki klasik eseri ise 1931’de yayınlanır.
Almanya ve sonrasında tüm Avrupa’nın Nazizm ve antisemitizm çılgınlığına kapılmaya başladığı 1934 ve 1935 senelerinde önce Tarrasch ve ardından Nimzowitsch arkalarında birçok farklı kuşağı etkilemiş hatırı sayılır bir külliyat bırakarak hayatlarını kaybederler. Satrancın bu iki büyük filozofunu saygıyla anıyoruz.