1910-20’li yıllar hem satranç dergilerinin hem de satranç teorisi/felsefesinin altın çağıdır. Yeni filizlenmekte olan “hipermodern” ekol, klasik ekole savaş bayrağı açarken teorik tartışmalar hem dergi sayfalarında sürdürülür hem de tahta başındaki düellolarda taraflar birbirlerine fikirsel üstünlüklerini pratik başarılar yoluyla kanıtlamaya çalışır.
Bu düellolar arasında elbette en çok bilineni ve en önemlisi Nimzowitsch ve Tarrasch arasında olandır. Bu yazı dizisinde, Wiener Schachzeitung başta olmak üzere dönemin kaynaklarından bu ilginç ve eğlenceli tartışmayı takip etmeye çalışacağız.
Kavga ilk olarak Tarrasch’ın Berliner Lokalanzeiger’de incelediği Rubinstein-Nimzowitsch San Sebastian 1912 partisinin analizinde genç Rigalının oyununu yerden yere vurmasıyla başlar. Aynı turnuvada Fransız Savunması’nın 3.e5 İlerleme Varyantı’nda kaybettiği parti -bu hamleyi yanlış addetmesi nedeniyle- belli ki Dr. Tarrasch’ı sinirlendirmiştir ki 1904’te ilk defa oynadığı ve berabere kaldığı, Hamburg 1910’da da kaybettiği Nimzowitsch’e Doktor başından beri pek ısınamamıştır aslında, fikren kendinden emin ve sivri dilli bu iki devin iyi anlaşması da zaten beklenemezdi. Nimzowitsch Tarrasch’ın biraz dozu yüksek eleştirilerine Deutsches Wochenschach’ta açık bir mektupla cevap verir:
Dr. Tarrasch, Rubinstein-Nimzowitsch partisine dair Berliner Lokalanzeiger’deki yorumlarında Siyahın ikinci hamlesi için “Nimzowitsch’in çirkin açılış hamlelerine belirgin bir eğilimi var, neyse ki her zaman zevk sahibi bir tarzda oynayan Rubinstein tarafından burada tamamen çürütülüyor. Zira bu estetik olmayan oyun birincilik ödülüyle taçlansaydı bu bir skandal olurdu!” diye görüş bildiriyor. Yine aynı köşede siyahın 25. hamlesi için Dr. Tarrasch “Siyahın şu ana kadarki iğrenç oyununun en tutarlı devamı: alışılmadık büyüklükte bir eşeklik.” diye yazıyor. Bu eleştiri Bay Nimzowitsch’i aşağıdaki satırların yayınlanmasını rica etmek zorunda bırakıyor:
Ayın 12. gününde Lokalanzeiger’in satranç köşesinde Dr. Tarrasch, Rubinstein’a karşı oynadığım partimi -kamuoyu önünde oyun tarzımı aşağılamak için uygun bir araç olarak- yorumlarıyla birlikte yayınladı. Benim satranç anlayışımla kimsenin uyuşuyor olmasına gerek yok ama böylesi abartılı ve çarpık bir eleştiri en enerjik bir karşılığı gerektiriyor. Oyun tarzıma yönelik “çirkin”, “iğrenç” gibi tabirler ve bilinç kaybına yol açan bir öfke nöbetinin buna benzer diğer semptomları örnek olmak isteyen bir yorumcuya yakışmıyor. Ayrıca burada sanki Dr. T. benden 3. e4-e5 varyantındaki teorik fiyaskosunun intikamını almak istiyor gibi bir düşünce akla geliyor. Şüphesiz Hanham gibi bir açılışı böyle sert bir şekilde yerin dibine sokmak istemek gülünç. Rubinstein’a karşı olan oyunum birinciliğin şanı ve 2500 Frank için belirleyici olacaktı. Anlaşılır bir heyecanla kendi kuvvetimin çok altında oynadım. Dr. Tarrasch bu husus hakkında susuyor ve kendisi için karakteristik bir şekilde oyun tarzım hakkında -bilen herkesi öfkelendirmesi gereken- bir yargıya varıyor. Ayrıca “çirkin” Hanham Varyantı’nın doğruluğunu Dr. Tarrasch’a karşı ad oculos göstermeye hazırım, tıpkı tartışmalı e4-e5 varyantının doğruluğunu gösterme zevkine eriştiğim gibi. Bahsi Dr. Tarrasch belirleyebilir, ben siyah taşları alacağım, önceden kararlaştırılmış sayıda parti oynayacağız ve…haklı olan taraf kazanacak.
“Deutsches Wochenschach”, 28 Nisan 1912
Tarrasch bu düelloya daveti yanıtsız bırakır. Praeceptor Germaniae, Baltık diyarından bir gençle yüz göz olmaya niyetli değildir, üstelik aralarındaki skor da Nimzowitsch’in lehinedir dolayısıyla yapılacak bir maç riskler barındırmaktadır. İkili arasındaki esas çekişme ise bir sonraki sene gerçekleşecektir.
Tarafların neden bahsettiğini daha iyi anlamak adına son olarak San Sebastian 1912’den Rubinstein – Nimzowitsch ve Nimzowitsch – Tarrasch partilerine bakalım.